1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Türkiye’nin birçok kentinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Şanlıurfa’da da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle etkinlik ve yürüyüşler düzenlendi. Miting Şanlıurfa Bahçelievler’de bulunan alışveriş merkezinin bulunduğu alanda toplandı.
Urfa Emek ve Demokrasi Platformu, KESK, İnsan Hakları Derneği, Şanlıurfa Barosu, Şanlıurfa Tabip Odası, TMMOB Şanlıurfa Şubesi gibi birçok sivil toplum kuruluşlarının üyeleri katılımıyla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde yürüyüş düzenlenip, kalabalık olan grup pankartlarla Rabia meydanına doğru yürüyüp basın açıklaması düzenledi.
Grup adına söz alan; Tabip Odası adına Kemal Yüksekkaya, Emek ve Demokrasi Platformu dönem sözcüsü İl Kadın Platformu Eylem Salar konuşma yaptı.
“DENETİMSİZLİĞİN, RANT POLİTİKALARININ YOL AÇTIĞI YIKIMLARIN HESABINI SORACAĞIZ”
6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem konusunda konuşan grup “Depremden kısa bir süre sonra kentimizin doğamızın yıllardır nasıl yağmalandığını, hiçbir afet için tedbir alınmadığını, tedbir almak bir yana afetlere davetiye çıkaran yönetim anlayışıyla yönetildiğini Sel felaketinde gözlerimizle gördük. Tedbirsizlikler nedeniyle insanlar hayatını kaybetti, evler yaşanılamaz hale geldi. Doğal bir felaketin insan eliyle son birkaç yüzyılın en büyük trajedilerinden birine dönüşmesine neden olanlar göstermelik açıklamalarla, birkaç tutuklamayla kendilerini işin içinden sıyıramayacaklar. Ant olsun ki, yaşamını yitiren her bir canlının, denetimsizliğin, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabını soracağız” dedi.
“YİĞİDİN KURU SOĞANA MUHTAÇ HALE GELDİĞİ GÜNLERDEN GEÇİYORUZ”
Kadınların çalışma hayatlarında yaşadığı olumsuzluklar ve mobbinglere maruz kaldıklarının altını çizen grup sözlerini şu şekilde sürdürdü “Zamlar, alım gücündeki erime hayatı yaşanılmaz kılıyor. Başta kadın emekçiler olmak üzere tüm emekçilere gittikçe daha güvencesiz bir çalışma yaşamı dayatılıyor. Kadın işsizliği ve güvencesiz, kayıt dışı çalışma ortamlarında taciz, şiddet ve mobbing her geçen gün artıyor. İşsizlik aldı başını gidiyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar yurt dışına beyin göçü yaşanıyor. İşçi cinayetlerinde adeta katliam yaşanıyor. Her şeye zam gelirken artmayan, yerinde sayan tek şey bizim maaşlarımız. Eğitim, Sağlık, gelişmişlik düzeyi gibi konularda Urfa maalesef hep son sıralarda yer alıyor. Şehirlerde dar bir grubun refahı, mutluluğu dışında bir politika üretmeyen bu yönetim anlayışını kabul etmiyoruz. Biz emekçiler, işçiler, gençler, kadınlar olarak bu yönetim anlayışına karşı mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bereket fışkıran topraklarımızda tarım, çiftçilik, besicilik adım adım bitirildi. Sanayiden sonra tarımda da bu iktidar döneminde dış sermayeye bağımlı hale getirildik. Ciddi bir gıda krizi ile karşı karşıyayız. Gerçekten de yiğidin kuru soğana muhtaç hale geldiği günlerden geçiyoruz.” İfadelerine yer verdi.
Şanlıurfa’daki vatandaşların işsizlik problemi ile karşı karşıya kaldıklarını aktaran grup ‘Yurttaşlarımız için de bu meydandayız’ diyerek “İlimiz belki bir sanayi kenti değil ancak çocuk işçiliğin, kayıtsız ve güvencesiz işçiliğin en çok olduğu illerden biri. On binlerce insanımız mevsimlik tarım işçiliği yapmak zorunda bırakılıyor. Bugün binlerce insanımız tarım işçiliği için evlerinden, çocuklar okullarından ayrıldılar bile. Gittikleri yerlerde hem çok kötü koşullarda, eğitimden sağlıktan yoksun yaşıyorlar hem de kimliklerinden dolayı ırkçılıkla ayrımcılıkla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Bizler bugün bu yurttaşlarımız için de bu meydandayız onlar için de sesimizi yükseltiyoruz. Bizden alınan vergiler savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya, teşvik-vergi affı olarak sermayeye, patronlara harcanıyor” dedi.
“KAPİTALİST YIKIMA, İŞSİZLİĞE, YOKSULLUĞA KARŞI BİRLEŞECEĞİZ”
Günün önemine değinen grup “Bizler; Emeğin sömürülmediği, %1'in değil %99'un mutlu yaşadığı, Sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin, hak arama yollarının açık olduğu Grev hakkının engellenmediği, kullanıldığında da yasaklanmadığı, Herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olduğu, KHK ve fiili OHAL rejimine son verildiği, Ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halklarımıza ve emekçilere kesilmediği, Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, Eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu, Düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak görülmediği ve cezalandırılmadığı, Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz. Biliyoruz ki, böyle bir dünya ve ülke mümkündür. Emekçiler olarak, işçi sınıfı olarak, kadınlar, gençler olarak özgürlük meşalesini yakıyoruz, yeni bir başlangıç için aydınlığa koşuyoruz. Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşeceğiz, bu düzeni değiştireceğiz. Yaşasın 1 Mayıs” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: